[Röportaj] TVXQ-Ginger ( Şubat 2011) “Sadece sahnede yaşayabiliriz.”

Bu yıl sizin için nasıldı?

Yunho: Bence bu yıl bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Müzikal, TV dizisi ve diğer bireysel aktivitelerim sayesinde farklı deneyimler yaşadım. Geriye dönüp eskiden nasıl biri olduğuma bakıyorum. En önemlisi bu yıl, bana olgunlaşmam ve bir yetişkin olmam için fırsat verdi. Değişen en önemli şeylerin başında ise, neyle karşılaşırsam karşılaşayım “böyle olması gerekiyor” düşüncesine sahip olmam. Etrafta aylakça dolaşamıyor olsam da şu an gerçekten çok çalışıyorum ve bu sayede olaylara objektif bir açıdan bakabiliyorum.

Çıkış yaptığınızdan bu yana çok yoğun olan çalışma programınız, size sevdiğiniz müziğe odaklanma fırsatı veriyor. Bu hayat tarzını bırakmaya mecbur kaldığınızda aklınızdan neler geçiyordu?

Yunho: Dürüst olmak gerekirse, “Heading to the Ground” da canlandırdığım ana karakter beni her zaman destekledi ve zorlu dönemi atlatmama yardımcı oldu. Karakter sadece benden ibaret olsaydı, çoktan vazgeçmiş olurdum.  Ağır dertlerin üstesinden gelmesi ve bu süreç boyunca olgunlaşmasıyla ana karakter Bong Gun hayatımın yol göstericisi haline geldi. Cesareti bana muazzam bir güç verdi, yani onun sayesinde çok sıkı çalıştığımı söylersem bu abartı olmaz. Ayrıca, müzikalde şarkı söylemeyi başardım. Bu da bir umut ışığı sayılabilir.

Peki sen Changmin?

Changmin: Yılın ilk yarısı boyunca bütün gayretimi televizyon dizisinin çekimlerine verdim. Bu, Yunho gibi benim de kendi hayatımı gözden geçirdiğim bir zaman dilimi oldu. Düşününce gerçekten iyi (bir şey) olduğunu anlıyorum. Çıkış yaptığımızdan beri TVXQ her şeydi, ama ben her şeyi beş kişilik grubun bir üyesi olarak düşünmüştüm. Çünkü kendi aktivitelerimi yapmak için bir şansım vardı. Tek başına bir sanatçı olarak, her şeyi en başından sonuna kadar mükemmel bir şekilde tamamlamanın sorumluluğunu yeni kavramaya başladım. Bu yıl, bana o kararlılığı verdi.

Yunho müzikalde şarkı söylemeyi başardı. Senin de böyle bir şansın oldu mu?

Changmin: Vokal derslerime devam ediyorum ve bazen personelle şarkı söylemek için karaokeye gidiyoruz. Ancak dürüst olmak gerekirse hala endişeli ve üzgün hissediyorum.  Şunu veya bunu yapmak isteyip de gerçekte içinde bulunduğum duruma uygun bir şekilde yapamadığım zamanlar oldu. Bu durum beni baskı altına aldı ve öfkemi, hayal kırıklığımı bastıramadım. Bazı şeylerin benim kendi davranışlarım sonucu oluşması daha iyi olurdu ama buna karşı gelemediğim için neler olduğunu tam olarak anlayamıyorum. Yine de olan oluyor ve ben durumu idrak edemesem de başka şansım kalmıyor. Yıllar boyunca çok fazla sıkıntı ve stres biriktirmem belki de patlamama neden olur, bu şekilde mizacımı daha iyi yönde değiştirme şansı elde ederim.

Sahneye yalnız ikiniz çıktığınızda nasıl hissettiniz?

Yunho: Şarkı söylemek için TVXQ ismini kullanmaya karar verdiğimizde aklımız çok karışıktı. Seul’deki ilk gün sahneye çıktığımızda muazzam bir alkış ve tezahüratla karşılandık. “Bizim için bekleyen insanlar var. Ben yalnız sahnede olduğum zaman yaşamaya devam edebilirim.”

Bu düşünceler o an fışkırmaya başladı ve ben tekrar ayağa kalkabileceğimi biliyordum.

Changmin: Gerçekten çok çok mutluydum. Ama konser zamanımız yaklaştığında çevremdeki insanların kolayca anlayabileceği kadar çok gerilmeye başlamıştım. Bilinçsizce kahve içmeye başladım. (gülüyor) Hayatımda ilk defa bu kadar gerilmiştim.  Çalışanlar  “Bu ikisi gerçekten iyi olacak mı?” diye düşünmüş olmalı. Çevredeki insanlara göre ben, çoğunlukla baskının yarattığı bir iç savaş yaşıyordum.  Yunho’yla sessizce birbirimizin gözlerinin içine baktığımızda aynı anda “Haydi gidelim!” anlamında başımızı sallamıştık. Bugün için hala zihnimde derin bir izi vardır.

Yunho: “Herkese, TVXQ’nun neden çok güçlü olduğunu göstermeliyiz!, İşte bu TVXQ!” diyerek sahne arkasında birbirimizi cesaretlendiriyorduk. Diğer sanatçıların aksine, sahip olduğumuz eşsiz çekiciliği insanların görmesini istedik.

“TVXQ hala daha geri dönüş yapmayacak mı?” tarzında çıkan söylentilerin bir kargaşaya neden olduğu ve planlanandan daha önce konser verdiğiniz söyleniyor?

Yunho: “Gerçekten çok büyük bir güçtü (Ç.N: Söylentilerden bahsediyor) bu yüzden bunun karşılığında elimizden geleni yapmak zorundaydık. Sahneyi bıraktıktan sonra bile TVXQ adı, o monoton melodiler arasında unutulup gitmedi. Bu olayın kalbimde derin bir yeri var. O gün ayak seslerimizi hiçbir şey durduramazdı, çünkü biz TVXQ’yuz.”

Changmin: Provalar sırasında kendi kendimize “her şey yolunda, başarabiliriz!” deyip durduk. Ancak dürüst olmak gerekirse buna gerçekten inanmalı mıydım bilmiyordum. Oysa o sahneye çıktığımda şuna içtenlikle inanmaya başladım: “sorun yok, git ve başar!” Tabii ki daha büyük amaçlarımızı başarmak için hala yapmamız gereken çok iş var.

Bunca yıldır kendinizi sürekli geliştiriyorsunuz, yani sizden yeni bir tür karizma görmeyi umabilir miyiz?

Yunho: “Evet! Şarkı söylemek ya da dans etmek olsun, Changmin sahip olduğum en güçlü yanlarımdan bir şeyler öğrenecek ve ben de onunkilerden. İkizler gibi, sürekli gelişmemizi sağlayan şeyleri birbirimiz sayesinde öğreniyoruz.

Changmin: Şimdiye kadar, zamanımızı kurslara giderek, şarkılar yaparak harcamış olsak da ben %100 tatmin olmadım. Birlikte yeni baştan başlamaya karar verdikten sonra bu duyguyu daha yoğun hissettim. Ama kötü anlamda değil, çünkü şarkı söyleyebilmek başlı başına bir mutluluk kaynağı. Yeniden müziğe başlamanın verdiği hislerle yüzleşmek belki de bazı şeyler üzerinde kişisel görüşlerimi ve bakış açımı değiştirmeme imkan sağladı.

Yunho: En önemli şey seslerimizin uyumu. Geçmişte, birimiz en yüksek, birimiz en alçak ses aralığında şarkı söylüyorduk, peki aradaki farkı kapatabilecek miydik? Bununla yüzleşmek zordu fakat ben erkeksi sesime odaklanmaya başladım, Changmin de ince sesi üzerinde çalışıyordu. Kolay olmadı ama düşündüğümüzden daha başarılı bir şekilde sonuçlandı.

Changmin: Ben her zaman sesimin Yunho’nunk ile çok uyumlu olduğunu düşünmüşümdür. (gülüyorlar) Hala TVXQ’nun özel müzik kabiliyetine hakimiz ancak aynı zamanda kendimize özgü eşsiz bir tat da sunuyoruz. Bu şekilde sonuçlandığı için gerçekten rahat hissediyorum.

Yunho: Sanırım SM Town sahnesi bunu kanıtlayabilir. Pes edilmezse zorlukların üstesinden gelinebilir. Tabii ki, “yapabilirsiniz, biz sizin için bekliyoruz” tarzındaki mesajlar bizi cesaretlendiriyor. Fanlarımızdan gelen bu sevgiye karşılık verebilmek için gerçek başlangıcımıza dönmemiz ve çaylak olarak yeni baştan başlamamız gerekiyor.

Changmin: “Şimdiki gülümsemelerimiz gerçekten samimi.”

Nihayet gülümsemeleri bizlere geri döndü. Aylar sonra, nihayet o gün geldi.  Sete adım attıklarında, yüzlerindeki sert ifadeler nispeten fark edilebilirdi. Ancak personeli gördüklerinde yüzlerinde gülücükler açtı. “Uzun zaman oldu.” Omuzlarında tanıdık yüzlerin okşayışları, Yunho ve Changmin herkesi kucaklayarak etrafta dolaşıyorlardı. Bu yıl, her ikisi de bireysel programları için Japonya’ya gelmiş, buna rağmen sahnedeki izleri henüz tamamen silinmemişti. “TVXQ” çalışma programlarını arkalarında bırakalı çoktan bir buçuk sene oldu. Daha sonra, bu süreçle ilgili anılarını anlatmaya başladılar.

Changmin: Geçmişte, her zaman en genç olan bendim. Ama son zamanlarda, benden daha genç personel üyeleri var. Kişisel aktivitelerimi gerçekleştirirken, personel de benimle birlikle meşgul oluyor. Umarım bu büyük sorumluluğu alabilir ve yerine getirebilirim. TVXQ’da Yunho’nun tek başına üstlendiği yükü de paylaşmam gerekiyor.

Yunho: Son zamanlarda, Changmin daha çok bir lider gibi oldu ve bazen benden daha iyi bir abi gibi davranıyor. Şimdi tam bir erkek haline geldi,  Changmin’in önerilerine katılıyorum. Bu şekilde, yalnızca bize ait eşsiz bir atmosfer yaratabiliyoruz. Kesinlikle beklemeye değer.

Yani bir anlamda, Changmin’in genç imajı yok mu oldu?

Changmin: Yaş bakımından Yunho benden daha tecrübeli. Bir sanatçı olarak, tüm aktivitelerinizi iki ya da üç yıl içinde tamamlamanız imkansızdır. Yani zaman geçtikçe doğal olarak büyür ve olgunlaşırsınız. Bu şansı yakalamak için elimden geleni yapmamın ve tüm gücümü yaptığım işe vermemin sebebi de işte bu.

Bu günkü durumda, hangi alanda daha ileriye devam etmek istiyorsun?

Changmin: Oyunculuk ya da şarkı söylemek olsun, 22 yaşındaki bir adamın aşkını ifade etmek istiyorum. Bir nebze olgunluk göstermek istiyorum. Sonra muhtemelen yine hayal gücüme inanmak zorunda kalacağım. Şuan taşıdığım aşk, geçmişteki ilişkimde hissettiklerim… Onları dışarı vurmak istiyorum; şimdi ve gelecekte…

Yani şuan aşıksın? (gülüyorlar)

Changmin: Aaaahhhh kışın bu kadar soğuk olması ne kadar üzücü, sanki soğuk kemiklerimi delip geçiyor. (gülüyorlar)

Görüyor musun, soruları savuşturmak için taktik kullanmak da büyüdüğünün işareti!

                        

Changmin: Gerçekten. Bu yılbaşı Yunho’nun müzikali var, bu yüzden bende elimden geleni yapmalıyım.

Siz ikiniz birlikte mi yaşıyorsunuz?

Yunho: Evet, kardeş gibi her gün birlikteyiz. Önceden odamızı paylaşıyorduk ama şuan ikimizin de odası farklı. Dinlenirken dışarı çıkar, birlikte yemek yer, personelle video oyunları oynar, DVD izler, spor takip eder ve bazen de şaka yollu kavga ederiz.

Yani havada hiç aşk kokusu yok öyle mi?

Yunho: Kesinlikle yok. Ama ben hala evlenmek istiyorum. Yani ilişkimizin olduğu kaçınılmaz zamanlar oluyor. Eğer olursa kesinlikle yüksek sesle ilan edeceğim. Bu yıl bir dönüm noktası, ama ilerleyen aylar daha çok çaba ve güç gerektirecek. Bu TVXQ için de kendim için de çok önemli bir dönem olacak. Önümüzdeki yıl, umarım yapacağımız kişisel aktiviteler de bizi ileriye götürür. Geçen sene bu zamanlar, bizi perişan ve yalnız hissettiren çok fazla duygu yaşadık. Bunun nedeni başka bir şey değil, duygularımı, düşüncelerimi benden başka kimse bilemez ve anlayamaz. Changmin’in de aynı duyguları yaşadığına inanıyorum. Kendime şu sözü verdim: “Şuandan itibaren, herkesin bize verdiği sevgiye ve desteğe karşılık çok sıkı çalışmalıyım.”

Changmin: Çalışmak için motivasyonumuz olmadığında, hiçbir şeyi tam yapamıyoruz. Geçmişteki hayallerimizle bu gün kurduğumuz hayaller aynı. Yani biz TVXQ olarak, nesiller boyunca korunacak eserler yaratmak istiyoruz. Bu Yunho ve benim sahip olduğumuz tutku.

Yunho: Hem dağların tepesine tırmanabilmeli hem de oradan inebilmeliyiz. Bir kez zirveye ulaştık mı fark ederiz ki orada tırmanmak için daha yüksek yerler var. Bu yüzden, en dibe inmeli ve tekrar zirveye çıkmalıyız. O gün ikimizde SMTOWN sahnesindeyken, tırmanmamız gereken dağı keşfettik. Adım adım yapmamız gerekse bile, geleceğe doğru sürekli ilerlemeliyiz.

Birlikte fırtınalı denizleri aşmalarına rağmen hala önlerinde, üstesinden gelinecek engeller var. Yunho ve Changmin, 2011, yeni “TVXQ”nun dirilişi.

Kaynak: [baidutvxq]
İngilizce Çeviri: Supernike911@tohosomnia.net
Paylaşan: tohosomnia.net

Türkçe Çeviri: Cube @TVXQTurkishFans