15 Aralık 2017 Cuma

[ RÖPORTAJ/ÇEVİRİ ] TVXQ - ViVi Ocak 2018 Röportajı


Tohoshinki 11 Kasım 2017’de Ocak ayı sayısı çıkan Japon dergisi ViVi’nin kapak modeli oldu! Dergide ünlü idol grubuna, fotoğraflar eşliğinde 8 sayfalık uzun bir röportaj kısmı ayırıldı!




ŞİMDİ ve SONSUZA KADAR…

Geleceğimiz:

Kalplerinde tuttukları derin düşünceler şimdi sel olup taşıyor. Birbirleri için neler hissediyorlar, fanlarına olan minnettarlıkları, müzik ve moda… Şimdi ve gelecekteki Tohoshinki hakkında gizlenmiş her şey bu röportajda!



Belki de geçen bu zaman, onlara sevgilerini test etmeleri için Tanrı tarafından verilmiş bir araydı. TVXQ üyeleri iki yıllığına ayrı kaldı. Fanları onları iki yıl boyunca, birlikte şarkı söylerken ya da dans ederken göremedi.

Ne kadar başarılı olduklarının ya da ne kadar görkemli bir mutlulukla kutsanmış olduklarının bir önemi yok. Yıldızlar, muhteşem hikayelerinde, daima bazı zorluklarla karşılaşırlar.



Çevrelerinde hep var olan şeyler bir anda ortadan kayboldu. Daha önce hiç böyle bir durumu hayal etme şansınız oldu mu?

Elbette bu iki adam, bütün boşluklarını Tohoshinki aktiviteleriyle doldururlarsa, bazı noktalara geri dönebileceklerini biliyorlardı. Bir gün tekrar buluşabilirler. Birbirlerine yüreklerinden bağlılar. Ancak yine de ara sıra yalnız hissetmiş ve gelecekleri hakkında endişelenmiş olmalılar.



Bu ikilinin alnında parlamaya devam etmek yazılıydı. Bu röportajdan önce, sadece tek bir şey hakkında endişeliydim. ‘’Ne kadar hazırlar?’’

Bir yandan aktivitelerine devam ederken, birbirlerinin parıltılarını, birbirlerine olan sevgilerini ve güvenlerini yenileyebilmişler miydi? Eğer yapabildilerse ne kadar? Ama o ikisi stüdyoda göründü ve o gün her zamankinden daha göz kamaştırıcı, güçlü ama aynı zamanda centilmen, esprili ve kibarlardı. Tanrı tarafından onlara verilen zorlukların üstesinden gelmenin, onları ne derece olgunlaştırdığını görmemi sağladılar. Etrafa mutluluk saçıyorlardı çünkü birlikte gelecekleri hakkında konuşma fırsatı bulmuşlardı.



Yunho, odaya girer girmez temiz ve neşeli bir sesle bizi  ‘’Tanıştığımıza memnun oldum!’’ deyip selamladı. Oldukça şıktı ve varlığı stüdyonun havasını tazelemiş gibiydi. Yunho’nun arkasından Changmin eğilerek selam verip personellere gülümseyerek içeri girdi ve birlikte soyunma odasına gittiler. Yunho temkinli adımlarla ilerlerken Changmin onun aksine aceleciydi ve büyük gözlerinde parıltılar vardı.



Çekim sırasındaki hareketleri de oldukça farklıydı. Yunho değişik pozlar denemeye çok istekliyken Changmin sadece Yunho’nun pozuyla en iyi eşleşecek duruşu seçiyordu. Yunho başını Changmin’in kalbine yakın bir yere yerleştirdi. Changmin de çenesini Yunho’nun omzuna koydu.

Changmin solo çekimlerinde nadiren gülümserken Yunho ile birlikteyken kendiliğinden gülümsüyor. Birbirlerine kur yapmıyorlardı. Bize, birbirleriyle ne kadar yakın olduklarını göstermeye de çalışmıyorlardı. Ama çekim boyunca, kesinlikle en güçlü şekilde, onların karşılıklı güvenini hissettim.

İki yıllık boşluğa baktığında Changmin ‘’Her şeyi özledim!’’ diyor

Changmin: ‘’Her şeyi özledim. Çekimler, kayıtlar, turneler… Daha önce üzerime hibe edildiğini düşündüğüm her şeyi. Çaresizce özledim. Zamanın geçmesini izlemekten ve beklemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu.(gülümsüyor)

Bütün bunlardan ilk uzaklaştığım zaman, biraz kendi içime döndüm ve şarkı söylemenin, dans etmenin aslında benim için ne kadar ‘’setsu-jisu’’( önemli) olduğunu farkettim.’’



Belki de çok fazla şarkı sözü yazdığındandır bilemiyorum ama bazen Changmin’in seçtiği sözcükler fazla duygusal olabiliyor. Çaresizce özlemek… Setsu-jisu… Bu tip ifadeler ve kelimeler kullanıyor. Bugün günlük yaşamda, bu tip kelimeleri tereddüt etmeden, kendine güvenerek söyleyen çok fazla Japon olduğunu sanmıyorum. Başlangıçta, Changmin telaffuz ederken biraz kekeledi. ‘’Se-jyu-tsu’’ benzeri bir şey söyledi. Bir personel ona yardım edip ‘’setsu-jisu’’ deyince, Changmin mutlu bir şekilde parmaklarını şıklatarak ‘’Ah! Bu doğru! Setsu-jisu’’ dedi.



Yunho, Changmin’den aylar önce solo aktivitelerine devam etti. İkisinin aktivitelerini açıklamak için Yunho ‘’duo’’ kelimesini seçiyor. Duo, Yunanca’da iki anlamına gelen ‘’di’’ kelimesinin karşılığı oluyor. ‘’İki’’ insanların toplumu oluşturmaya başladığı yerde, en küçük birim olarak kabul edilir.  Çünkü duo, birinin diğerini ‘’arkadaş’’ ya da ‘’eş’’ olarak çağırabildiği iki kişi demektir. Onlar da bir ikili olduğu için, ilişkileri daha yakın ve yoğun bir vaziyet alıyor.



Yunho: Changmin terhis olmadan önce, ben solo aktivitelerimle bir başlangıç yaptım. Ama dürüst olmam gerekirse, o dönem boyunca da yine Changmin’i beklemeye devam ettim. Changmin geri dönüp, biz Tohoshinki aktivitelerine albüm için ikili olarak fotoğraf çekimleriyle kaldığımız yerden devam ettiğimizde çok heyecanlandım. Çünkü ‘’yeniden başladığımızı’’ biliyordum.



Yeni albüm, uzun zamandır beklenen 5 Dome turundan önce yayınlandı. ‘’Fine Collection- Begin Again’’ albümüne, önceki yıllarda çıkmış olan single ve albümlerinden de 40 adet seçme şarkı eklendi. Aralarından üç şarkı yeniden kaydedildi.

Bu albüm için Yunho şöyle diyor:

‘’Şarkıları tartışıp seçerken, fanlarımızın sevdiği ve bizim de dahil etmek istediğimiz şarkılar olmasına özen gösterdik. Elbette hayranlarımızın sevdiği şarkılar seçmek çok önemliydi fakat biz ayrıca size vokallerimizin ne kadar olgunlaşmış olduğunu da göstermek istedik. ‘’

Changmin: ‘’Sadece konserlerimizde insanların hoşuna giden şarkılar seçmedik, aynı zamanda bizim tercihlerimiz olan ve hepinizin dinlemesini istediğimiz şarkıları da koyduk… Şarkılarımızdan bazılarıyla size düşündüklerimizi iletebilmeyi umuyoruz. Bu şarkılar bizden sizlere birer mesaj niteliğinde…’’



Onların yeni albümünü dinledim ve özellikle ballad şarkılarda ne kadar iyi olduklarını farkettim. Belki de bu ikilinin tarzı sadece kadın ve erkek arasındaki tutkuyu ifade etmeye değil aynı zamanda insanoğlunun kendi arasındaki tutkuyu ifade etmeye de uyuyordu.

Vokalleri uyumla harmanlandığı zaman, vokalleri güzel kontrastlar sergilediği zaman ya da vokalleri sadece kendi rollerini sürdürdüğü zaman bile birbirlerini destekliyor. Çok farklı türlere bürünen aşkın aslında tek vücut olduğunu görebiliyorsunuz. Yunho şimdi de tıpkı beş yıl önce söylediği gibi aşk şarkıları seslendirirken farklı hissettiğini belirtiyor.



Yunho: ‘’Sanırım yaşım değiştikçe aşk ve ilişkiler hakkındaki görüşlerim de değişti. Bence hayat teorim daha da belirginleşti. Bu yüzden aynı şarkıları söylerken bile, sözler kalbimi artık daha derinden yakalıyor. Bu nedenle aşk şarkılarının şimdiki Tohoshinki’ye, eski günlerdeki Tohoshinki’den daha çok uyduğunu düşünüyorum.(gülüyor)

Bunu söyleyerek kulağa biraz küstah biri gibi gelebilirim ama gerçekten böyle düşünüyorum. O zamanlar aşk şarkılarını saf bir kalple söylüyordum. Bence bu da iyi bir şey sayılır. Ama şimdi böyle şarkıları tutkumu ve hislerimi yansıtarak söyleyebilirim. Son günlerde şarkı sözlerini ok…-okurken  bir şeyler kalbimi yakalıyor… Bence bir sürü harika şarkımız var.’’



Yeniden kaydedilen şarkılardan biri de Bolero. Bu şarkı 2009 yılında çıktı. Sürekli değiştiği ve çok karışık olduğu için iki kişiyle söylenmesi zor bir şarkı gibi duruyor. Ama ürün şu anki Tohoshinki’ye fazlasıyla uyuyor çünkü onlar artık daha olgunlar. Özellikle Changmin, şarkıyı terhis olduktan hemen sonra kaydetti fakat buna rağmen yüksek notası bir harikaydı.  Vokaliyle hissettiklerini iletme güdüsü de epey gelişmiş gibi görünüyor.

Changmin: ‘’Geçtiğimiz iki yıl boyunca vokal dersleri almadım, yalnız başıma bu gibi şeyler hakkında düşünmek için çok fırsatım oldu. Yunho hyungun dediği gibi, kişilik olarak daha olgun bireyler haline geldik. Aslında, alışkanlık biraz korkutucu bir şey.  Boş zamanım olduğunda, aniden kafamın içinde Tohoshinki’nin şarkılarından birini duyuyordum ve dans ediyordum. Tabii ki sahnede yaptığım kadar enerjik dans etmiyordum… Sadece birazcık… Kimse ne yaptığımı farketmesin diye.(gülüyor) Benim için daha çok alışkanlık gibi bir şey bu. Ne zaman boş zamanım olursa, gidip koreografilere şöyle bir  göz atıyorum, bu kanımda var. (gülüyor) Müzik ve dans… Hayatım baştan sona hep Tohoshinki aktiviteleriyle doluydu. Bu yüzden bütün bunlardan uzak kalınca, aslında benim için ne kadar önemli olduklarını farkettim.’’

Yunho devam ediyor:

‘’Bu iki yıl boyunca, Tohoshinki’ye yönelik sorumluluklarım daha güçlü hale geldi. Tohoshinki ismi sadece ikimizi kapsamıyor. Fanlarımız bizi sonuna kadar destekledi ve bizim için bundan daha önemli bir gerçek yok. Turumuza gelecek olursak, her mekanda aynı programla sahneye çıkıyoruz. Ama bazıları için belki de hayatları boyunca bir kez olacak bir şeydir. Üstelik o insanlar zamanlarından feragat edip, para biriktirip bizim konserlerimizi dört gözle bekliyorlar. Bir boşluğumuz olduğunda, benim ilk işim fanlarımızdan gelen mektupları okumak oluyor. Bu sayede onların bizi ne kadar çok sevdiğini tekrar ve tekrar farketmiş oluyorum. Fanlarımızla aramızda değerli ve kaçınılmaz bir bağ var. Onun için, şu andan itibaren hepinizle birlikte bu yolda yürümeye devam etmek istiyorum ve sanırım şunu da söylemeliyim ki hepinizle birlikte bu yolda yürümeye ihtiyacım var. Şu anda bunu çok güçlü bir şekilde hissediyorum.’’



Bu sözleri desteklemek için Changmin, Yunho’nun bu geçtiğimiz iki yılda öncekinden daha da tutkulu bir insan haline geldiğini söylüyor.

Changmin: ‘’Yunho hyung artık vücut çalışıyor üstelik kilo da verdi. Önceden de çok havalı bir görünümü vardı ama son zamanlarda gözüme daha tarz gelmeye başladı. Ve önceden de tutkulu olan bu arkadaş şimdi bunun iki katı hırslı biri haline geldi.’’ (gülüyor)



Ardından Yunho, Changmin’in ona söylediklerini şöyle karşılık vererek tamamlıyor:

‘’Bence Changmin artık daha nazik bir insan. Elbette bunu iltifat amaçlı söylüyorum. Erkeksi olduğu kadar yumuşak ve nazik biri de aynı zamanda. Boşluğumuzun ardından onunla ilk çalışmaya başladığımda aklımdan geçen ‘Ah! Changmin’i bu haliyle daha çok sevdim.’ oldu’’



Yunho ne kadar tutkulu olduğuyla ilgili konuşuyor:

‘’Elbette konu hislerimi ifade etmeye geldiğinde kolayca tutkuya yakalanıyorum. Ama şu günlerde, eskisi kadar derin olduğunu düşünmüyorum. Tohoshinki’ye yönelik sorumluluklarım daha da çok büyüdü ama iş kendime gelince, artık biraz daha sakin ve ılımlıyım. Herkesin kalbine dokunup ilham vermek için elimden gelenin en iyisini yaptım. Daima koştum, daima yukarı baktım. Şimdi de hala aynı prensipte ilerliyorum ama her şeyden önce birbirimizi sevmeliymişiz gibi hissediyorum. Şu an aktivitelerimize devam ediyoruz ve ben geçmişte kendimize çok yüklendiğimizi farketmeye başladım. Sürekli ilerlemek zorundaydık bu yüzden bunu farketmemiştik… Ama ara sıra, etrafımızdaki insanlar gelip sorardı. ‘’ Sizce de biraz fazla itmiyor musunuz kendinizi?’’ (gülüyor)

Şimdi biraz daha yavaştan alsak sorun olmaz diye düşünüyorum ama hala gelecekte olmak istediğimiz yere ulaşmak için özgüvenle doluyum. Sadece, artık biraz daha ağırdan almak istiyorum. ‘’

Bunu söyledikten sonra devam ediyor:

‘’Pekala… Diğer röportajlarda bunun hakkında çok fazla konuşmadım ama dürüst olmak gerekirse gerçekten böyle hissediyorum. Yürüdüğümüz yol değişmeyecek sadece ben kafamda birkaç değişiklik yaptım.’’

Gülüşü fazlasıyla dürüsttü. Artık daha fazla olgunlaşmış ve bazı duygusal yorgunlukları var gibi görünüyordu.



Yaklaşık altı ay önce dönmüş ve bazı solo aktivitelerde bulunmuş Yunho’nun aksine, Changmin ‘in üzerinde çalışması gereken çok şey vardı. Vokal, koreografi ve Japonca gibi…

Changmin: Özellikle dans… Verdiğimiz aradan sonra müzik videolarımızı ilk izlediğimde ‘’Vaay! Demek biz böyle dans ediyormuşuz.’’ Dedim. Sanki tanımadığım birilerinin dansını izliyormuşum gibiydi (gülümsüyor)

Ama bir kere dans pratiği yapmaya başladığımda, vücudum bilinçsizce ritme uygun hareket etti. Az önce size boş zamanım oldukça koreografilere bakma alışkanlığım olduğunu söylemiştim. Ama farkettim ki vücudum zaten koreografi sırasını hatırlıyor. Ek olarak, bu şarkıları dinleyince çok etkilendim. ‘Vay be! Ne kadar çok şarkımız varmış.’ Diye düşündüm. (gülüyor)

Üstüne üstlük her şarkının bir zenginliği var. En küçük detayların üzerinde bile ne kadar sıkı çalıştığımızı hatırlıyorum ve bunlar benim için unutulmaz deneyimler oldu.’’



Aktivitelerine devam ettikten sonra, Yunho şarkı söylemeyi, dans koreografilerini ve konuşurken biraz yavaş olsa da Japonca’yı hatırladığını görünce çok mutlu olmuş.

Yunho: ‘’Elbette bunların hiçbirinde mükemmel değilim bu yüzden sıkı çalışmaya devam edeceğim. Ama gerçekten kendimi Japon personellerle Japonca konuşurken bulduğumda çok şaşırdım. Geçtiğimiz iki yılda o kadar çok çalışmamıştım bile. Şimdi kesinlikle, hangi fiili nerede kullanacağımı hatırlıyorum. Ama konuşması biraz zaman alıyor. Ancak gittikçe daha düzgün bir hale biniyor.’’



Changmin askerdeyken dili unutmamak için Japonca günlük tutmuş.

Changmin: ''Aslında çok fazla Japonca yazmadım. (gülümsüyor) Ama arada denedim... Katakana’yı hatırlayamadım bu yüzden çok zor oldu.'' (gülüyor)



Geri dönüşleri için, daha önceden çıkarmış oldukları üç şarkıyı yeniden kaydettiler. Birbirlerinin vokalleri hakkında neler düşündüklerini sordum ve ilginç cevaplar aldım.

Changmin: ‘’Yunho hyungun vokali prensip olarak hep erkeksi ve güçlüdür.  Ama bu sefer, nasıl desem… Oldukça düz bir vokalle daha sakin ve doğal söyledi. Bu onun sesini birkaç kat daha yoğun duygulu gösterdi ve ben bunu çok sevdim.  Yeniden kayıt yaparken onun sesini monitörden duydum ve gerçekten böyle hissetim.’’

Yunho: ‘’ Herkes bana Changmin’in vokalinin en iyi kısmı yüksek notaları der ama bence onun sesindeki en özel kısım alçak notaları fısıldayarak söylemesi. Bu sadece Changmin’in yapabildiği bir şey ve son günlerde bu yeteneğinin daha temiz bir şekilde ortaya çıktığını düşünüyorum.’’



Vokal tipleri birbirinden çok farklı olmasına rağmen, Yunho zaman zaman diğer insanların Changmin’in sesiyle kendi sesini karıştırdığını ve ‘’Bu part Changmin’in mi?’’ diye kendisine sorduklarını söylüyor.

Yunho: ‘’Bunun hakkında daha önce hiç konuşmadım ama bu tip soruları oldukça sık alıyorum. (gülüyor)

Bence vokallerimizde çok fazla benzerlik var. Ben ana vokal partlarını alan Changmin’den fazlasıyla etkilendim. Bu yüzden bazen onun tarzıyla söylüyorum. Sanırım Tohoshinki’nin vokal rengi benzerliklerin ve farklılıkların karışımından oluşuyor. Bu yüzden bence bu ikili mucizevi ve büyüleyici. Prensip olarak kendimize ait roller belirledik ama bazen bu rolleri birbirimizle değiştiriyoruz ya da aynı rolü birlikte üstleniyoruz. Bir süre önce, TVXQ şarkılarını tek başıma sahnede sergiledim ve ilginç bir şey deneyimledim. Şarkıları prova ederken, Changmin’in partlarını söylemek benim için inanılmaz derecede zordu ve kendi kendime ‘Vaay! Changmin’in ses aralığı gerçekten çok yüksek.’ dedim. İkimiz için yazılmış olan şarkıyı tek başıma söylerken, partnerimin daha iyi olduğunu anladım. Aynı zamanda şunu da farkettim, bilinçsizce Changmin’in jest ve mimiklerini yapmayı deniyordum. Çünkü tüm bu zaman boyunca onun yanındaydım ve onu izliyordum. Bir şekilde içime bir Changmin kaçtı. (gülüyor) Tamamen bilinçsizce yapıyordum bunları!’’ (tekrar gülüyor)

Changmin: ‘’Kore’deyken ekranda Yunho hyungun performansını izliyordum. Ona art arda bir sürü ‘Çok havalısın!’ yazan mesaj gönderdim.’’ Changmin o zamanları mutlu bir şekilde hatırlayıp gülüyor.



Yunho’nun dediğine göre, aktivitelerine beraber döndükten sonra dahi Changmin ona güzel mesajlar atmaya devam etmiş.

Yunho: ‘’ Mesela, ben ona ‘Changmin bugün gerçekten yoğun bir programımız vardı ama biz yine de elimizden gelenin en iyisini yaptık! Hadi yarın da tıpkı böyle en iyisini yapalım!’ diye bir mesaj attığımda ‘Umarım bugün çok yorulmamışsındır. Yavaştan al! Bugün sen benim yanımda olduğun için ben sıkı çalıştım!’ gibi cevaplar veriyor. (gülüyor)

İki yıl öncesine kadar, her zaman birlikteydik, bu yüzden birbirimize hiç mesaj yollamazdık. Ama bir kez ayrı kalınca, birbirimizin önemini daha iyi anladık. Sanırım bu yüzden, artık birbirimizle hislerimizi daha sık paylaşmak istiyoruz.’’



Changmin: ‘’Birimiz diğeri için bekledi. Bunun kıymetini bilmemiz gerektiğini düşünüyorum…’’

Diyor Changmin… Artık çok daha fazla sevgi duyduğu fanlarına, onun için bekleyen personellere ama herkesten çok Yunho’ya en dürüst şekilde hislerini söylemek istiyordu. Ve şu anda, ikisi de Tohoshinki’nin geleceği hakkında aynı şeyleri düşünüyorlar.



Şu ana kadar onlardan, geri dönüşlerine ilişkin olarak tutkulu ve derin hikayeler duyduk. Fakat ViVi bir moda dergisi. Bu yüzden onlara modayla ilgili sorular sormaya karar verdim. Changmin ViVi dergisinin, önüne koyulmuş sayılarından birini alıp sayfaları çeviriyor. Fısıldayarak ‘’Moda…’’ diyor ve yüzünü ellerine gömüyor. Diğer yandan, Yunho dikkatini tamamen vererek dergiyi karıştırıyor ve büyük bir gülümsemeyle ‘’Hepsi de çok tatlı.’’ diyor.

‘’Daha önce sizinle röportaj yapmıştım. O zaman Changmin-san’ın kıyafetlerinin harika olduğunu hatırlıyorum…’’ diyorum ve karşılık olarak Changmin’den;

‘’Öyle mi? Hiç sanmıyorum!’’ cevabını alıyorum. Bunu duyduğuna epey şaşırmış görünüyor.

Ardından, Yunho hemen şöyle diyor:

‘’Changmin’in tarzı, Kore’den Japonya’ya farklılık gösteriyor. Buradayken özellikle üstünkörü giyiniyor çünkü provalar yüzünden çok meşgul oluyor. Ama Kore’de tıpkı üniversite öğrencileri gibi pastel renklerde bir üst giyiyor… Ya da onun gibi bir şey. Bir parçası ilginç olan basit kıyafetler giyiyor ve bence moda zevki güzel.’’



Peki kızların moda anlayışı hakkındaki düşünceleriniz neler?

Changmin: ‘’Kendi sevdiklerim hakkında konuşmam sorun yaratmaz değil mi? Dürüst olmam gerekirse, ben çok büyük küpeler, piercingler, aksesuarlar, mücevherler vesaire sevmiyorum. Üzgünüm. Ne zaman büyük, ağır küpeler görsem, kulak memelerinin yırtılabilecek olmasından korkuyorum. (gülümsüyor)

Eğer seçim yapmam gerekirse, ben kadınsı elbiseleri tercih ederim… Bunun gibi.’’

Yunho basit ama tarz kıyafetleri sevdiğini söylüyor.

Yunho: ‘’Ceket ve pantolon gibi… Oldukça basit ama görünüşü renklerle ilginçleştirilmiş şeyler… Bu tarzda seviyorum. Ben kıyafetlerimi seçerken, özellikle biraz ilginç olmalarına özen gösteriyorum. ‘’

Daha sonra yaramaz bir çocuğun bağırışıyla devam ediyor:

‘’Ama pijamalar bence en iyisi!’’

Changmin: ‘’Elbette! Herkes pijamaları sever.’’

Biraz sıradan şeylerden konuştuktan sonra, ikisi abi kardeş gibi sohbet etmeye başladılar ve bu oldukça eğlenceliydi.

Son sorum ‘’Hayatın güzel olduğunu ne zaman hissedersiniz?’’ oldu.

Yunho hemen cevap verdi: ‘’Benim için, sahnede olduğum zaman… Verdiğimiz aradan sonra, herkesin önünde dans ettiğimiz zaman gerçekten harika hissettim. Elbette bir ara bazı endişelerim ve hissettiğim bir baskı vardı. Ama zamanla bu korku kayboldu ve herkese neler yapabildiğimi gösterebilmem için gereken özgüvenimi geri kazandım.’’



Changmin, Yunho’nun muhteşem konuşmasını büyük bir saygıyla izledikten sonra,

‘’Benim için… İşimi bitirip eve geldiğim zaman… Duş alırım ve bir müzik açıp kendime içecek hazırlarım. O gün sıkı çalışmış olan kendimi ödüllendiririm. Hayatın güzel olduğunu hissederim.’’ (gülüyor)



İki yıl o kadar da kısa bir zaman değil. İkisi de tüm bu süreç boyunca, fanlarını, personelleri ve birbirlerini önemsemek için kullandılar. Ayrıca müzikleri hakkında da düşünme fırsatları oldu. Bu iki yılda birbirlerine olan sevgileri sınandı. Fakat onlar bunun üstesinden gelip değişerek daha da büyük ve güçlü kişilikteki insanlar olarak geri döndüler. Onları bekleyen tüm insanların sevgi dolu geleceklerine ışık tutuyorlar. Olmaları gerektiği yerde ve fanlarının da olması gerektiği yerde… Canlı konserlerinde… Eminim ki onların şarkılarının mutluluğu güzelce parlayacak ve yankı yapacak.



Eng Trans by @beriko0214

0 yorum:

Yorum Gönder