18 Ocak 2018 Perşembe

[RÖPORTAJ/ÇEVİRİ] TVXQ - CREA Ocak 2018 Röportajı


Tohoshinki’nin, Japon dergisi CREA ile Ocak ayı sayısı için yaptığı işbirliğinden röportaj kesiti!




Tohoshinki ikilisinin kafasından geçen neşeli randevular…

İki yıllık bir aradan sonra aktivitelerinize yeniden başladınız bu yüzden sanırım bir buluşma düşünecek kadar vaktiniz yoktu. Ama bugün, keyifli bir randevu düşlerseniz harika olur. 
Başlangıç için, aklınıza gelen  ideal randevu sahnenize sahip bir film ya da dizi var mı?



YH: Çok fazla var. Japonca adını bilmiyorum ama bir Kore filminde, üniversiteli bir çift, eğlence parkı kapandıktan sonra gizlice içeri sızıp orada yalnız başlarına vakit geçirmişlerdi. Bence bu çok heyecan verici ve güzel bir anı olurdu.

CM: ‘’My Sassy Girl’’den mi bahsediyorsun?

YH: Evet, doğru. Bir eğlence parkına gizlice sızmak yasaları çiğnemek demek oluyor, değil mi?(gülüyor) Ama randevum için bir eğlence parkı kiralamak isterdim.

CM: Benim için, ‘’1 Day’’ adında bir İngiliz filmi. Aklıma belirli bir sahne gelmiyor ama bütünüyle romantik bir film olduğunu söyleyebilirim. Şöyle ki, birlikte zaman geçirmeyi seviyorlar ve ayrıldıkları zaman da birbirlerini düşünmekten kaçamıyorlar. Çok tutkulu ve sevimlilerdi. 

YH: Sanırım kararımı ‘’Güzel ve Çirkin’’ ile değiştireceğim. Özel günümüzde onlar gibi vals ve özel bir şeyler yapmak isterim.



Tamam, eğer bu gece Tokyo’da bir randevuya çıkacak olsaydınız, nereye gidersiniz?



YH: Gerçek bir randevu mu? Bir saniye. Bunu ciddiyetle düşünmeliyim. (gülüyor)

CM: Tamam, sen düşünene kadar ben yapayım… (gülüyor) Gerçekten kişisel fikrimi belirtmem gerekirse, daha önce hiç Sky Tree’ye gitmedim (Ç/N: Dünya’da Burç Halifeden sonraki en yüksek yapı) O yüzden oraya gitmek isterdim. En son Eyfel Kulesi’ne çıktığımda Paris yukarıdan inanılmaz güzel görünüyordu. Bu yüzden bir gün, sevdiğim kişiyle el ele tutuşurken böyle güzel bir gece manzarasını görmek istiyorum. 

YH: Sanırım ben herkesin yaptığı bir şeyi yapmak isterdim. Tıpkı üniversiteli bir çiftin yaptığı gibi bir yerlere gitmek, lezzetli şeyler yemek ve daha sonra onunla yalnız başıma bir tekne gezisine çıkmak. Her zaman için, işime kafa yoruyorum bu yüzden güzel bir gece manzarası izleyip rahatlayacağım ve her şeyi unutabileceğim bir yerde onunla biraz vakit geçirip konuşmak isterdim.



Hangisini tercih ederdiniz, ‘’yıldızları izleyebileceğiniz baş başa bir kamp’’ mı yoksa ‘’şehirdeki şık bir restoranda baş başa yemek’’ mi? 



CM: Ben sonuncuyu tercih ederdim. Kışın ortasında kamp yapmak iyi bir fikir gibi görünmüyor (gülüyor) Eğer kampa gideceksek, havalar iyileşinceye kadar bekleyeceğim ve öyle hazırlanacağım.

YH: Ben ilkini tercih ederim. Ama muhtemelen bir şef tutardım çünkü kampta da olsam lezzetli şeyler yemek isterim. Kampın en sevdiğim tarafı hiç beklemediğiniz şeyler deneyimliyor olmanız. Bu tecrübeler bizim için güzel anılar olabilirdi. 



Peki erkek olduğun için ateş yakmak ve ona lezzetli şeyler pişirmek zorunda olmak hakkında ne düşünüyorsun?


YH: Lise birinci sınıftayken gerçekten randevulaşmak istediğim bir kızın okuluna gittim. Gizlice gitmiştim ve ona hediye olarak bir gül vermiştim. Ayrıca bu iş için bana yardımcı olan arkadaşlarım da sonunda birer birer gül verdiler. Yüzüme taktığım maskeyi çıkardım ve ‘’Benim’’ dedim. 

CM: Burada size ek bir açıklama yapmak istiyorum. Benzer bir sahne ‘’My Sassy Girl’'de de var. (gülüyor)

YH: Bu planı filmden aldığımı kabul ediyorum ama bence başrolle benim kişiliğim arasında ortak bir şeyler var. Ona gülü verdikten sonra hepimiz birlikte bir gezi teknesine bindik ve ücreti, part-time çalışıp biriktirdiğim maaşımın tamamıyla ödedim.



O nasıldı peki o gün?



YH: Gerçekten çok mutluydu. (utanıyor). O zamana kadar hep soğuk bir karakter takındım. O, bizim ilk buluşmamızdı bu yüzden onun için bir şeyler yapmak istedim. Ama ona bir hediye vermektense ki bu çok sıkıcı bir fikirdi onun için böyle bir sürpriz yapmayı düşündüm.

CM: Ben ilk buluşmam hakkında ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. İlkokulda da ortaokulda da lisede de kimseyle çıkmadım. Doğruyu söylüyorum. Ama illa bir şeyler anlatmam gerekiyorsa, lise birdeyken kız arkadaşlarımdan biriyle nehre gitmiştik. Nehir boyunca yürüyüp konuşmuştuk ve… el ele tutuşmuştuk…



Bu bir randevuydu, öyle değil mi?



CM: Hayır. Sadece yürüdük ve biraz konuştuk… Gerçeği söyleyeyim mi? Kız arkadaşım olma potansiyeline sahip biriydi ama… Konuşacak fazla şeyimiz yoktu… Ve sohbetimiz ölümüne sıkıcıydı… Hepsi bu. Çok üzücü bir hikaye.



Gençliğinizden bu yana kadınlar hakkındaki izlenimleriniz değişti mi?



YH: Açıkçası benim ideal tipim fazlasıyla değişti. Eskiden benden daha güçlü fikirleri olan kadınları çekici bulurdum. Ama şu günlerde, aynı değerli duyguları paylaştığım kadınlar daha iyi benim için.

CM: Benim için de güçlü zihniyette bir kadınla anlaşmak zor. (gülüyor) Kibar ve konuşmayı seven kadınları tercih ederim. Güzel iletişim kurabileceğim kadınları…

YH: Eğer ‘’işte bu, o’’ gibi bir şeyler hissettiğim birini bulabilirsem onunla randevuya çıkmak ve onu pet shopa götürmek isterim. Hayvanlarla oynarken onun gerçek kişiliğini görebilirim.



Peki bu konuyla ilgili son olarak, hangi TVXQ şarkısını bir randevu için önerirsiniz?



YH: ''Wedding Dress'' olabilir?

CM: Kızı doğrudan nikahına mı alacaksın?

YH: Ahahah… Başım belaya girecek! (gülüyor)

CM: Bence ‘’Telephone’’ sözleri bir çiftin birbirine bir şeyler fısıldamasıyla ilgili.

YH: Pekâlâ ben de ‘’Aitakute, Aitakute’’yi seçiyorum. Ama çiftler randevuları için bizim konserimize gelirlerse bu çok fantastik olurdu.

CM: Orası, bizi iki yıldır bekleyen insanlarla buluşacağımız yer. Bu yüzden elbette insanlar randevuları için konserimize gelirse harika olur… Ama ben gerçekten çok fena bir şekilde özlediğim insanları yeniden göreceğim için mutluyum.

YH: İki yıl önce, turnemizin finalinde ‘’I-tte-ki-masu’’ (gidiyorum, ayrılıyorum) demiştim. Bu yüzden herkese ‘’Ta-da-i-ma’’ (geri döndüm, evdeyim) demek ve gerçekten kim olduğumuzu göstermek istiyorum. Şarkı söyleyerek ve dans ederek, şükranlarımızı fanlara direk iletmek istiyorum.



Seul, Tokyo ve Hong Kong konferanslarındayken neler düşündünüz?

YH: Dürüst olmak gerekirse, iki yıldır ortalarda görünmediğimizden, bizi bekleyen birileri olup olmadığı konusunda pek emin değildim. Ama büyük bir sürprizle karşılaşıp Japonya’daki insanlarla konferansta buluşunca, zihnim hemen, önceden Tohoshinki ile çalışırkenki sahip olduğum seviyeye ayarlandı. Zihnimi şuna odakladım : ‘’Yepyeni bir başlangıç yapacağım. Gerçekten!’’ Şimdi, size birçok farklı yönümü gösterebilmeyi umuyorum. Elbette Tohoshinki olarak ama aynı zamanda kişisel olarak da…

CM: Aktivitelerimize geri dönmüş olmak beni hâlâ biraz geriyor. Ama tekrar çalışabiliyor olmanın verdiği mutluluk gerginliğimden daha güçlü bir his. Geri döndüğümde, programım çoktan hazırlanıp kaydedilmişti bile…(gülüyor) Bu gerçekten harika bir şey. İşimi yaparken bundan keyif almak istiyorum, tekrar çalışabildiğim için mutluyum. 



Yeni albümünüz “Fine Collection~Begin Again~” ve ona eklediğiniz üç şarkı hakkında neler söyleyebilirsiniz?



CM: Bu üç şarkı, gerçekten kendimize güvendiğimiz ve yıllardır çok sevdiğimiz için kişisel olarak seçtiğimiz parçalardı. Bence bu şarkılar yeni albüm için çok özel oldu çünkü vokallerimizin ve duygularımızın ne kadar olgunlaştığını görebilirsiniz.



Yeni tekliniz ‘’Reboot’’ hakkında ne düşünüyorsunuz?



YH: Bu şarkıyı, şimdiki gerçek Tohoshinki ile ilişkilendirmek istedim. Parça kesinlikle Tohoshinki’nin rengine sahip ama biz ayrıca mevcut müzik tarzını da entegre ettik. Bence ürün, daha önce deneyimlediklerimizin çok ötesinde ve gerçekten harika. Eğer biri sadece bu parçamızı dinlerse bence bu seferki turnemizin nasıl olacağı hakkında kolayca tahmin yürütebilir.



İki yıllık boşluğunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz?



CM: Hayatım ve yaşam stilim hakkında düşünme fırsatım oldu. Şu andan itibaren, ufkumu genişletmek ve dış dünyaya daha çok bakmak istiyorum.

YH: Bir birey olarak, çok fazla şey deneyimlemek benim dileğim. Ve bu deneyimleri Tohoshinki’nin Yunho’suna da aşılamak, bu sayede Tohoshinki’ye yeni bir güç kazandırmak benim için çok önemli.



30’lu yaşlarınızı nasıl geçirmek istiyorsunuz?



CM: Sanırım benim anahtar cümlem ‘’Keyif al!’’. Müziği gerçekten seviyorum ama bazen müziği sadece iş olarak görmek zorunda kalmaktan endişeleniyorum. Bazı zamanlar, kişisel hayatımda ve diğer insanlarla olan iletişimimde sorunlar yaşıyorum. Stres seviyemi azaltmak için, bir şeyleri kendi hızımda ve keyif alarak yapmak istiyorum.

YH: 30’lu yaşlarım için benim anahtar cümlem ‘’Ben böyleyim!’’ Başlangıçtan beri tutkulu bir insandım ve şimdiye kadar koşmayı sürdürdüm. Ama umarım artık biraz kendimi rahatlatabilir ve herkese gerçekte kim olduğumu gösterebilirim. Bazen çok çökmüş hissediyorum. Böyle zamanlarda, kendimi daha çok itip tansiyonumu yükseltmektense, herkese engelleri nasıl aştığımı göstermek istiyorum. Bence bu şekilde, daha olgun ve erkeksi görünüyorum.



Eng Trans by: @beriko0214

0 yorum:

Yorum Gönder